Güneş Sistemi’nden dünyamıza doğru yaklaşıyoruz. Biraz daha, biraz daha. Vee bir ağaç.
Kırmızı, lezzetli elmalarla dolu bir ağaç görüyoruz.
Ağacın altında da elma hayali kuran hayvanlar.
Bu hayallerden sonra her birinin elmalara nasıl ulaşırım konulu düşüncelerine konuk oluyoruz. Fil hortumunu uzatsa, kurbağa zıplasa, kirpi şişirdiği balonlarla havalansa, geyik de merdivenle tırmansa olacak bu iş sanki. Mi acaba?
Denemeler başlar. Sıra sıra gelirler. Hepsi kendi numarasını dener. Sonuç olumsuz. Ama pes etmek yok. Kurbağa daha da yukarı zıplamak için trambolin bulmaya gider. Fil ise püskürtmek için su. Bu sırada kirpi balon şişirmekle, panda sıcak hava balonunu hazırlamakla, geyik ise kendine bir merdiven yapmakla meşgul. Aniden çıkan bir rüzgar ve başka talihsizlikler bu denemeleri de sonuçsuz bırakır. Hatta ortalık da biraz karışır. Kaplumbağa denemekten vazgeçer. Ağacın altına oturur, ağzını açar, beklemeye başlar. Tam bir “Elma piş, ağzıma düş” durumu. Gece olur. Tüm hayvanlar ertesi gün neler yapacaklarına dair hayaller kurarak, rüyalar görerek sabaha ulaşır. Hepsi elinde yeni malzemelerle ağacın altında toplandığında ağaçta bir farklılık olduğunu görürler. Tüm elmalar yok oluvermiştir! Ama nasıl ve nereye? Dalların arasından elinde elma dolu bir sepetle bir babun fırlayıverir o sırada. Dost canlısı ve en önemlisi paylaşmayı seven bir babun.
Gözü, gönlü ve dahi midesi doyar tüm hayvanların. Mutlu son.
“Elmaları Nasıl Toplarsın?” sessiz bir kitap. Resimler oldukça ayrıntılı. Hikayeler kurgulamak, anlatmak zevkli ve eğlenceli. Lakin benim aklıma takılan bu hayvanların niye işbirliği yapmadıkları. Bu konuyu düşünerek başka bir hikaye daha oluşturalım biz. Siz de eşlik edebilirsiniz. Hemen sonrasında kırmızı elma çekebilir canınız. Kitabı okumadan önce elmanız var mı yok mu kontrol etmeyi unutmayın.
”Elmaları Nasıl Toplarsın?” Aytül Akal ve Mavisel Yener’in hayal gücünden, Ece Zeber’in çizimleriyle ve Red House Kidz Yayınları’ndan.