“Afrika’da Kaplan Yoktur” biliyor muydunuz? Ama bir zamanlar varmış. Taa Asya’dan gelmiş hem de. İsmi, Tigris.
Tigris bir gün annesi uyurken çevreyi keşfetmek için yuvasından ayrılır. Fark etmeden de gittikçe uzaklaşır.
Birden peşinde avcıları görünce ne yapacağını bilemez. Tigris kaçar, avcılar kovalar. Onlardan kurtulmayı başarır ama ne yazık ki yaralanmıştır.
Bu sırada başka insanlar görür onu. Kaçacak gücü kalmamıştır. Bu insanlar onu alıp götürürler ve tedavi ederler. Diğer insanlar gibi değildir onlar. Lakin Tigris iyileşmez.
Yardımsever insanlar onun Afrika’daki rehabilitasyon merkezinde daha çabuk iyileşeceğine kanaat getirince Tigris’i bir kafese koyup uçakla Afrika’ya gönderirler. İşte Afrika’daki ilk kaplan🐯😊 Tigris burada birsürü farklı hayvanla tanışır. Hepsi de ya onun gibi yaralı ya da hastadır. İlerleyen günlerde Tigris iyileşir ve çok özlediği annesine kavuşur. Annesinin kendisini insanlara karşı uyardığını hatırlar. Evet, doğru. Avcılardan kesinlikle korunmalı. Ama bir de ona yardım eden insanlar var. Ve Tigris onlar sayesinde hayatta❤
Çok, çok kıymetli bir kitap. Hem hikayesi hem de çizimleriyle. Doğal yaşama saygı, doğal yaşamı koruma ve sorumluluklarımız ile yasak avlanma, türlerin azalması ve yok olması konuları üzerine sohbet edebileceğimiz, bizi yeni okumalar ve araştırmalar yapmaya sevk eden harika bir eser. Bir de unutmadan Tigris’in de vurguladığı gibi kötü insanların yanında iyiler de var. İyi ki ve çoğalması dileğiyle❤
”Afrika’da Kaplan Yoktur”, Ebru Akkaş Kuseyri’nin kaleminden, Pelin Turgut’un çizimleriyle ve Final Kültür Sanat Yayınları’ndan.