“…pencereden esip gelmiş solgun bir yaprak, adı aklıma gelmeyen bir ağacın yaprağı duruyor; ona bakıyorum, damarlarını okuyorum, karşısında ürperdiğimiz ama onsuz hiçbir güzelliğin olamayacağı o tuhaf faniliği soluyorum. Güzelliğin ve ölümün, hazzın ve faniliğin birbirine bu kadar muhtaç, bu kadar bağlı olması ne harika! Duyusal birşey gibi derinden hissediyorum doğa ile aklın etrafımda ve içimdeki sınırını. Nasıl çiçekler fani ve güzelken, altın kalıcı ve sıkıcıysa, doğal hayatın tüm devinimleri fani ve güzelken, akıl kalıcı ve sıkıcı. İşte şu anda reddediyorum onu, aklı ebedi hayat olarak değil, ebedi ölüm, donup kalmış, verimsiz, biçimsiz bir şey, ancak kendi ölümsüzlüğünden ödün verdiğinde biçim ve hayat kazanabilecek bir şey olarak görüyorum. Altın çiçeğe, akıl bedene ve ruha dönüşmeli yaşayabilmek için. Hayır, bu ılık sabah saatinde, kum saati ile solgun yaprak arasında, başka zamanlarda hayranlık duyabildiğim akılla ilgili hiçbirşey bilmek istemiyorum, beb fanş olmak, çocuk olmak, çiçek olmak istiyorum.”
“Ağaçlar”ı ikinci kez okudum. Hatta aynı zamanlarda diyebilirim.
“Ihlamur Çiçekleri”ni ıhlamur çiçekleri altında okumuştum geçem yıl. Bu yıl da. Öyle lezzetli bir okumaydı ki tarifi çok zor.
Hesse kadar olmasa da hatıralarımda hep ağaçlar var. Çocukluğumu köyle geçirmiş olmanın en tatlı yanlarından biri. Hesse’nin anılarını da hep ağaçlar süslemiş. Tüm eserlerinin bulunduğu 20 ciltlik bir baskıdan derlenmiş bu kitaptakiler. Ağaçlara dair yazdığı şiirler de eklenmiş.
İllüstrasyonlar muhteşem.
Ağaçlar bilge birer yoldaş olmuş adeta yazara. Yeni fikirler, yorumlar, duygular türetmiş onlardan. Yaşadığı yerle bir bütün olmuş sonra hepsi. Bu açıdan ayrıca hayran kaldım. Hatıraları canlı kılacak, yaşatacak da bu sanırım.
Ağaçlarla yeniden tanışmam geçtiğimiz yıl katıldığım Dendroloji ( Ağaç Bilimi) Okulu sayesinde oldu. Ve ben ağaçlarla ilgili öğrendiğim, duyumsadığım herşeye mest oldum. Bu kitabı da eğitim sonrasında okumuştum. Sonra ağaçlarla ilgili başka kitaplar da ekledim kitaplığıma. Okudum da. Ama bu kitap farklı. Ruhuma dokundu diyebilirim. O yüzden de yeri hep özel olacak🌿
”Ağaçlar”, Hermann Hesse’nin kaleminden ve Kolektif Kitap’tan.