Büyük oğlumun çok severek okuduğu, miniğin de tercümesini keyifle dinlediği bir hikaye.
Arthur’un öğretmeni ev ödevi olarak herhangi bir konuda hikaye yazmalarını ister öğrencilerinden.
Arthur eve gelir gelmez çok sevdiği köpeğinin evlerine geliş hikayesini yazıya döker. Harika bir de resimle süsler. Kardeşine okuduğunda kardeşi sıkıcı bulur konusunu. Ona kalsa filler hakkında yazmak istediğini söyler. Arthur hikayesini değiştirerek filleri de katar.
Ertesi gün Buster’ın uzayla ilgili bir hikaye yazdığını öğrenince hikayesinin geçtiği yeri uzaya kaydırır.
Daha sonra her kiminle konuşursa etkilenerek hikayesini değiştirir. Hatta son duyduğu haberle hikayeyi şarkıya çevirerek bir kaç da dans figürü ekler kendisi için.
Bu harika eseri önce ailesine sunar. Ufak bir şok yaşarlar. Tepki vermekte zorlanırlar😅
Tepkileri sınıfta sunduğunda neler yaşanır dersiniz?
Kendine güvenmek, özgün olmak mı? Yoksa başkaları beğensin diye ya da onlara benzemeye çalışırken hem özgüveni hem de özgünlüğü yitirmek mi? Harika bir hikaye!