Bu kitabı ilk okuduğumda daha birkaç gün önce Şiddetsiz İletişim giriş eğitimine katılmıştım. Duymak, dinlemek, dinlediğimizi yansıtmak, dinlediğimiz kişiyi aynalamak, o “an”, “orada” olmaya dair konuşmuş, pratikler yapmıştık. Ve çok farklı pencereler açılmıştı ruhumda. Bu kitabı ilk önce kendim okudum. Hayran kaldım, çok duygulandım. Özellikle son sayfaları özlem duyduduğum konuları içeriyordu. Miniğe okuduğumda ise coştukça coştuk.
Evrenin başlagıcıyla başlıyor kitap. Sessizlikle. Sonra ise müthiş bir gürültü. Sesin kulak tarafından algılanışı.
Müziğin ve türlü müzik aletlerinin doğuşu. Biz en çok theremin, santur ve bandurayı merak ettik. Kitabı okuduktan sonra sırayla dinledik hepsini.
Erkek ve kadın seslerini taklit ederken epey eğlendik.
Vücudumuzdaki, evimizdeki, şehirdeki ve doğadaki seslerin ne olabileceğine dair tahminler yürüttük ve kitaptakilerle kıyasladık. “Desibel” kelimesi hayatımıza girdi. En düşük 5dB kar sesi ile en yüksek 315dB dünyaya çarpan Tunguska Meteoru’nun sesi aralığındaki örnekleri gördük. Ses kaydı nasıl yapılır, ses insanları kimlerdir öğrendik. “Ses”ten “dil”e geçtik. 7000in üzerinde farklı dilin kaynağı ses. Ama tek kaynağı da değil tabi.
İşaret dili geldi hemen ardından. 150nin üzerinde farklı işaret dili varmış.
İşte bundan sonrası beni daha da çok etkileyen kısmı. Bazen birbirimizi anlamanın zor olduğu zamanlar olur. Kelimelerin yanlış anlaşıldığı, yetersiz olduğu zamanlar. Acaba kelimeler olmadan da ortak bir dil bulunabilir mi? Kelimeler yağmurunda bir şemsiye açabilir miyiz? Sessizlik de bir ihtiyaçtır değil mi? Ve o sessizlikte birbirimizin çarpan kalplerinin sesini duyabilir miyiz? Sarılsak sıkı sıkı ve duysak keşke❤ Taa anne karnındayken başlayan ses yolculuğumuz bugün hala devam etmekte. Peki biz kendimizi ve dünyayı ne kadar duyuyor, dinliyor ve ne kadar algılayabiliyoruz? “Duyuyorum” bol ödüllü bir kitap. Konunun ele alınışı, illüstrasyonlar, renkler muhteşem. Keyifle okuduk. Düşündük, öğrendik, eğlendik. Merak duygusunu harekete geçiren, araştırmaya kapı aralayan bir kitap😊
”Duyuyorum”, Romana Romanyshyn ve Andriy Lesiv’in kaleminden ve Final Kültür Sanat Yayınları’ndan.
Serinin “Görüyorum” kitabı da harika. Okumalısınız😊