2019 baharda sevgili Esra nın tavsiyesiyle okuduğum Meltem Gürle’nin ”Kırmızı Kazak”ı beni çok etkiledi. Yaşadıklarını edebiyat penceresinden yorumlayışına bayıldım. Okuduğu kitaplar, kitap kahramanları, yazarlar öyle canlı ki satırlarında. Gürle’yi ”Roko ile Konuşmalar”dan tanıyordum. Fakat iki kitap öyle farklı ki. O yüzden bu kitaptan yola çıkarak bir çıkarımda bulunma ya da yorum yapma şansım olmadı. Öyle farklı duygularla okudum ki. Sanki sohbet ediyoruz, hatıralarımızı, tecrübelerimizi paylaşıyor gibiydik. Okudukça paylaştım. Tüm yakın arkadaşlarıma tavsiye ettim. Hatta hediye ettim. Gizli bir çember oluşturmak gibiydi. Kırmızı Kazak’ı okuyanlar birbirimizi başka bir boyutta anlıyorduk sanki ya da ben öyle hayal etmeyi çok sevdim diyebilirim.
Kitabı bitirdikten aylar sonra Esra bir sürpriz yaptı. Hatta bence çılgınlık. Kırmızı Kazak’ı okuyanlar toplaşalım ve bu kitapta adı geçen kitaplardan bazılarını birlikte okuyalım mı, dedi. Toplaşalım derken ne yazık ki fiziken değil. Mail üzerinden iletişim kuruyoruz. Ama ruhen bir yerlerde birlikteyiz. Esra, müthiş bir moderatör olarak bize sorular hazırladı. Nasıl bir emek anlatamam! Burdan bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu soruları cevaplayabilmek için kitabı bir kez daha okudum.
Bu yazım kulübümüzü birazcık tanıtmak içindi. Sırada birlikte okuduğumuz kitaplar var. Bir süreliğine ara vermiş olsak da o araya kadar okuduğum kitapları sizlerle paylaşmaya çalışacağım.