0067 ve 0521 dediğimde zihninizde ne canlanıyor? Bu sayıların birer “isim” olduğunu söylesem neler düşünürsünüz? Evet, iki canlının ismi. Birileri tarafından nesneleştirilmiş olduğunu hissedebiliyor musunuz?
Sevgili Mine Karakaya bu özel kitabında iki laboratuvar faresinin kısacık yaşamlarından ufak bir kesit sunuyor bize. Beyaz eldivenlilerin “uygun gördüğü” şekilde var olmaya çalışan ve yine beyaz eldivenlilerin “uygun gördüğü” şekilde yaşamı son bulan pekçok canlıdan sadece ikisi.
Kafes, labirent, kafes, labirent,… Ve son. Yaşam bu kadar mı? Buraya kadar mı? Kafesin, labirentin, laboratuvarın ötesinde bir hayat mümkün mü?
0067 bu soruları hiç sormamış. Tüm gayreti bir sonraki “aynı” güne uyanabilmek olmuş. Ta ki 0521 kafesine gelene kadar. Onunla birlikte başlıyor tüm sorgulamalar, hayaller, umutlar,… Yaşları, karakterleri, bakış açıları çok farklı. Dostluklarının gelişimi, diyalogları öyle güzel, öyle anlamlı ki başta sona tebessüm kaynağı.
0067 iki yaşında ve sona yaklaştığının farkında. 0521 sayesinde içinde alevlenen kıvılcımla ve her adımda kulağında ve kalbinde onun sözleri, takılmaları, cesaretlendirmeleri sayesinde havaya, çamura, gerçek dünyaya kavuşuyor.
0521 nerede derseniz, sürpriz olsun. Mutlaka okumalısınız. Yazdıklarım hikâyenin çok, çok azı.
Laboratuvarda neler oluyor? Her şey karışıyor. Kısa devreler, acil durumlar, polisler,… Daha da önemlisi hayvanseverler devreye giriyor. Hayvanlar üzerinde deney yapan tüm laboratuvarları günlerce protesto ediyorlar. 0067 ile dostu, gizli kahramanı 0521 ve onlar gibi yaşam haklarını savunamayan canlıların sesi oluyorlar. İyi ki🙏