Eski dostlar💗🎶 Dün paylaştığım “Temiz“den sonra yıllar önce tanıştığımız, çok severek okuduğumuz kitaplar düştü aklıma. Birkaç gün hasret giderelim ne dersiniz😉 Bugünkü konuğumuz “Yetenek Yarışması”. Kütüphanede tanışmıştık onunla ilk kez. Hikaye, kurgu hem sevimli hem eğlenceli. Çevirisi ise kesinlikle harika. O kadar çok sevdik ve okuduk ki kitaplığımızda da olmasını istedik.
Dört kafadar yetenek yarışması ilanını görünce heyecanlanır. Yanlarındaki küçük kırmızı kuş da. Kuşun da onlar gibi yarışmada şansını denemek istediğini duyunca dalga geçerler onunla. Üzülür küçük kuş.
Dört kafadar hemen hazırlıklara başlar. İlk başta herşey gayet güzel ilerlerken birden büyü bozulur. Bir soliste ihtiyaçları olduğunu fark ederler ve bunun için ilan verirler. İlk küçük kırmızı kuş görür ilanı, uçarak gider. Fakat, ne yazık ki yine aynı kaba muameleyle karşılaşır. Peki, pes eder mi acaba😉 Bir sürpriz geliyor birazdan😄
Seçmeler başlar ama grup aradığı güzel sesi bulamaz.
Umutlarının tükendiği anda kapıda devasa bir yabancı belirir. Başlar şarkı söylemeye. Muhteşem!
Lakin şarkı söyleyip dans ederken yabancının paltosu düşer yere. Eyvah! Dört kafadarın karşısında iki kez alay ettikleri küçük kuş durmakta.
Bizimkiler hemen af dilerler. Olay tatlıya bağlanır.
Yarışma günü gelir. Topluluk sahne arkasında sırasını beklerken küçük kırmızı kuşu bir korku, bir heyecan alır ki sormayın.
Sahnede öyle küçücük ve yalnız hisseder ki kendini.
Ama arkadaşlarının çalmaya başlamasıyla ritim ve müzik onu sarmalar ve o da şarkısına başlar. Seyirciler coşar adeta.
Kazanan onların topluluğu olur.
“Jüri ödülü bizimkilere sundu. Onlar boya posa değil, hünere bakıyordu.” cümlesiyle bitiyor hikaye😊 Yetenek, zorbalık, alay etmek, şans, emek, bir grubun parçası olmak, hata etmek, özür dilemek, affetmek, korku, heyecan, kazanmak, coşku, paylaşmak.. Öyle çok kavram-konu var ki bu tatlı hikayede. “İyi ki”lerimizden😍
”Yetenek Yarışması”, Jo Hodkinson’un kaleminden ve Kırçiçeği Yayınları’ndan.