“Adalı” hikayesinin, çizimlerinin ve renklerinin canlılığıyla çok etkilendiğim bir kitap. Elazığ ve Avustralya’da yaşananlar öyle taze ki kalbimde, zihnimde. Bu kitabı ilk okuduğumuz zamanlar o acı, zor günlerdi. Kitaptaki küçük kız da minicikken, yaşadıkları adadan benzer sebeplerle ayrılıyor. Bir de göç, mültecilik konuları ekleniyor hikayeye. Tüm bunlar öyle güzel bir kurguyla işlenmiş ki bittiğinde yoğun duygu ve düşünceler bırakıyor geride.
Lola’nın okulundaki her çocuk dünyanın farklı yerlerinden. Çölden, ormandan, taşlık bir köyden, şehirden gelen çocuklar. Öğretmeni bir gün geldikleri ülkenin resmini yapmalarını ister onlardan. Çocuklar heyecanla neler çizeceklerini anlatmaya başlar. Fakat Lola Ada’dan daha bebekken ayrıldığı için hiçbir şey hatırlamamaktadır. Bunu öğretmenine söylediğinde ufak bir tüyo alır. Çevresinde Ada’yı hatırlayanlardan yardım isteyebilir değil mi😉 Baş vurduğu ilk kişi kuzeni. Battaniye kadar kocaman yarasalar olduğundan bahseder. Sonra karşılaştığı herkese aynı soruyu sorar. Ada hakkında neyi hatırlıyorlardır acaba?
Oksijenden bol müzik, uykularında bile dans eden insanlar, hindistancevizi suyu, tatlı mangolar, rengarenk evler, çiçekler, gökkuşağı insanlar. Tüm bu duydukları öyle mutlu eder ki Lola’yı. Ama birden başka bir soru gelir aklına. Madem bu kadar güzeldi herşey, niye Ada’yı terk etmişti herkes? Söylemekten çekindikleri birşeyler vardı.Lola, eve geldiğinde Ada’yı hatırlayamadığı için duyduğu hayal kırıklığını anlatır ninesine. Ninesi çok manidar bir cevap verir ona, “Anımsamıyor olman, o yerin senin içinde yaşamadığı anlamına gelmez.”💗 Sonra da başlar anlatmaya Ada’yı. Masal gibidir herşey. Ama annesi yanlarına gelip Ada’yı vuran kasırgadan bahsedince gözleri şaşkınla açılır Lola’nın. Bu konuda daha çok bilgi edinmek için bina görevlisinin yanına gider. Bay Mir ona yaşananları anlatır. “Bir canavar gelip zavallı Adamızın üzerine çöktü.” Koca kasabayı yerle bir eden, aileleri yok eden bir canavar.
Kahramanların mücadelelerini, ne kadar cesur olduklarını da anlatır Bay Mir. Lola ihtiyacı olan herşeye sahiptir artık. O gece sayfalarca çizer.Tek bir resim yerine, kocaman bir kitap hazırlar.
İçinden Ada fışkıran bir kitap😇
Tek bir anısı olmasa bile artık üzülmeyecektir Lola. “Ama sonra fark ettim ki Ada’ya adımımı bile atmamış olsam da üzülmeme gerek yok: ben Ada’yım.”💗
”Adalı”, Junot Diaz’ın kaleminden, Leo Espinoza’nın resimleriyle ve Bilgi Yayınevi Çocuk Kitapları’ndan.