“Herkese yer var.” demişti son paylaştığım kitap. Bunu bilmemenin ya da görmezden gelmenin ise kavgalar, anlaşmazlıklar, savaşlara sebep olduğunu ifade etmişti. Başka bir yol olabilir mi? Herkesin birbirini kabullenebileceği, birlikte barış içinde yaşayabileceği bir dünya olabilir mi? Bu kitabı okuduğumuzda zihnimde, kalbimde canlanan şunlardı. Hepimiz biriz, insanız. İhtiyaçlarımız ortak. Sevinçlerimiz, üzüntülerimiz, acılarımız, korkularımız ortak. Geçmiş, bugün ve gelecek hepimizin.Farklı ülkelerde yaşıyor olsak da biriz ve bütünüz. Farklılıklarımız var mı? Var elbette. Farklılıklara saygı duyarak barışı sağlamak mümkün mü? Mümkün ve hayalimiz. Bu ortamı sağlayabilmek için yapabileceğimiz öncelikli ve en güzel şey ise birbirimizi tanımamız değil mi😊
“İşte Benim Bir Günüm” bu konuda yazılmış harika kitaplardan biri. Gerçek yaşamları tüm ayrıntılarıyla birebir anlatıyor. Yazar da diyor ki “Ben, farklı insanlar hakkında birşeyler öğrendikçe onlarda daha çok kendimizi gördüğümüze ve onları daha iyi anladığımıza inanıyorum.”
Yazar bu düşünceden yola çıkarak arkadaşlarının da yardımıyla yedi çocuk bulur. Farklı ülkeler, diller, kültürler.. Her çocuk gerçek bir gününü anlatır. Tüm ayrıntılar ve fotoğraflarıyla birlikte yazara gönderir. -Hatta kitabın sonunda çocukların aileleriyle birlikte oldukları gerçek fotoğrafları var😊- Yazar bu fotoğraflardan yola çıkarak illüstrasyonları da yapar. Yani kitaptaki herşey gerçek😊 Ve öyle muhteşem ki.
Kahvaltıları, aileleri, okula gidişleri, sınıfları, alfabeleri, oyunları, aileleriyle nasıl vakit geçirdiklerine dair örnekler var. Bu farklı hayatlar bir yandan da öyle benziyor ki birbirlerine. Yazar bunu vurgulamak için son sayfada gece gökyüzünü resmetmiş ve tüm çocukların dilinden şöyle demiş “Bu benim geceleri baktığım gökyüzü.”❤
”İşte Benim Bir Günüm”, Matt Lamothe’nin kaleminden ve Red House Kidz Yayınları’ndan.
Kitabı ”read aloud” olarak dinleyebilir, yazarının kitap hakkındaki yorumlarını izleyebilirsiniz.