“Luna ve Fırkuyruk baştan aşağı hikâyelerden ibaretmişler gibi hissediyorlardı.”
Luna ve Fırkuyruk’u öyle iyi anlıyorum ki. Bir kitabı okuduktan sonra buraya gelip bir şeyler yazdığımda tam olarak bunu hissediyorum sanırım. Hatta okumadan önce, yeni bir kitap gördüğümde, sevdiğim bir serinin devam kitabının yolda olduğu müjdesini duyururken ya da uzun zamandır basımı olmayan bir kitabın basılacağı haberini verirken… DM’den, farklı kanallardan ya da yüz yüze yaptığımız kitap sohbetlerini de eklersem… Saf bir paylaşma coşkusu… Aynı kitapta olduğu gibi tüm dünyanın geride, ötede, dışarıda kaldığı büyülü bir çemberde olma hissi…
Fırkuyruk tam bir kitap ejderhası. Kitapları yüksek sesle okumaya da bayılıyor. Yakınlardaki köye gittiğinde köyü hep sessiz, ıssız buluyor. Ejderhaların varlığını unutmuş yetişkinler olarak ne yazık ki korkuyorlar ondan. İlk karşılaşmalar da pek olumlu sonuçlanmıyor. Neyse ki Luna var. Luna ejderhalara bayılıyor. Ve daha da güzeli tıpkı Fırkuyruk gibi kitaplara ve hikâyelere de. Bir araya gelen her kitapsever gibi onlar da bu sihirli dünyayı paylaşmaya karar veriyorlar. Uçan kitabevleri/kütüphaneler hayallerinizi süslemeye başlayabilir😉
Unutmadan ejderhaların gerçek olduğuna inanan yetişkinler var tabii aramızda, biliyorum. Birkaçımız (İlk 7 buluşmada, her seferinde 45+ kişi🤩) yarın Kitap Sevme Günü için buluşuyoruz. Her zaman olduğu gibi yine baştan aşağı hikâye olacağız. Gerçi bu seferlik şiir olacağız da diyebilirim😄 Çünkü temamız resimli şiir kitapları. Fırsatı olanlar kaçırmasın🎈