Daha iç kapaktan başlıyor nahifliği “Gece Bahçıvanı”nın. Çocuk, çocuğun bir sopayla toprağa çizdiği baykuş, şapkalı adam ve sol cebindeki, sol yanındaki❤️ yeşil yaprak💚 kitabın kurgusuna dair göz kırpıyor bize. Hatta bir de şöyle bir ipucu vereyim. Her şey renksizken bir tek o küçük yaprak yemyeşil. Devamı sözsüz kitap tadında. Kelimeler olmadan da yaprak yaprak akıyor ruha. İyilik sıcacık yayılıyor etrafa.
Gece vakti olduğunda şapkalı adam merdivenini yetimhanenin bahçesindeki bir ağaca dayıyor. Özel makaslarını tek tek sıralıyor. Sabaha bir sürpriz bırakıyor: yemyeşil bir baykuş ağaç. William bahçeye çıkıyor ve tüm gün hayretle baykuş şekli verilmiş ağacı izliyor. Daha dün böyle bir baykuş çizmemiş miydi😊
İlerleyen günler kasaba halkını başka sürprizler bekliyor. Her biriyle kasaba canlanıyor, renkleniyor. Kuşlar, müzikler, toplaşan insanlar,…
William bunu yapanın kim olduğunu merak ediyor tabii. Bir gün William o olabilir düşüncesiyle bir yabancıyı takip ediyor. Yanılmıyor da. Yabancı William’ı fark ettiğinde yardıma çağırıyor onu. Gece boyunca parkı süslüyorlar ay ışığında.
Ertesi gün gece Bahçıvanı gidiyor. Sonbahar geliyor, yapraklar dökülüyor. Ama tüm sihir kayboluyor sanmayın. Kasabadaki mutluluk ve Gece Bahçıvanı’nın William’a hediye ettiği makasıyla mirası var olmaya devam ediyor🤍