Çakıltaşı
“Taşların içinde büyük sırlar var, araştırıp öğrenirsen sen de, anlarsın binaların duvardan ibaret olmadığını, sakladığını insan hikayelerini içinde.” diyor Sezin Mavioğlu “Çakıltaşı”nda.
Geçtiğimiz hafta İstanbul’daydık. Dikkatimizi en çok çeken şeylerden biri birbirinden güzel tarihi binalardı. Diğeri ise yüksek, çook yüksek apartmanlar ve iş yerleri. Tarihi binalara baktığımızda emeği, anıları, hikayeleri görüp huzur bulduk. Diğerlerinin yanında küçücük ve öteki hissettik kendimizi.
Çakıltaşı, küçük bir ev. Günün birinde sahibi vefat edince birden yok olma tehlikesiyle karşılaşır. Uzaklardan gelen korkunç sesler gitgide ona yaklaşmaktadır.
Demir dişli canavarların sesleridir bunlar. Niyetleri bellidir. Şehirdeki tüm küçük evleri kemirmişlerdir. Çok gözlüler yükselmiştir onların yerine. Ve sıra ona gelmiştir. Çakıltaşı’nın kuş arkadaşları ona yardım etmek için yollara düşer. Kız Kulesi ve Galata Kulesi’nden başlayıp Pisa Kulesi, Mısır Piramitleri, Tac Mahal ve Çin Seddi’ne kadar uçarak bir bir anlatırlar olan biteni.
Yardıma koşar hepsi. En iyi onlar bilirler emeği, sevgiyi, anıların ve hikayelerin kıymetini. Demir dişli canavara anlatırlar kendi hikayelerini. Demir dişli canavar hak verir onlara. Artık o koruyacaktır Çakıltaşı’nı. İlk iş arkadaşlarıyla konuşmalıdır. Arkadaşları ne cevap vermiş olabilir? Sürpriz olsun mu?
”Çakıltaşı”, Sezin Mavioğlu’nun kaleminden, Volkan Akmeşe’nin çizimleriyle, Dinazor Çocuk Ayrıntı Yayınları’ndan.