Dün kaldığımız yerden devam edelim doğayı tanımaya. Bir süredir böceklerin dünyasına dair okuyorum, araştırıyorum. Biyografileri ayrıca çok seviyorum. Bu harika kitapta ikisi bir arada😍
Böceklere meraklı küçük bir kız çocuğunun bir böcek bilimci olmaya uzanan yolculuğunu okuyoruz diyebilirim. Hasta hayvanlara yardım etmeyi çok isteyen Evelyn Veteriner Fakültesi’ne baş vurur. 1900lü yılların başında kadınların nadiren üniversiteye gidebildiği bir ortamda Evelyn bu hayalini gerçekleştiremez ne yazık ki. Ama bu onu yıldırmaz. Köpek hemşiresi olarak çalışmaya başlar.
Evelyn’in hayatına yön veren olay Londra Hayvanat Bahçesi’nde bulunan böcek evini yönetmek için birini aradıklarını öğrenmesi olur. Bir kadın olarak kabul edilip edilmeyeceğini bilmeksizin koşar oraya. İhmal edilmiş bu bölüme kendini adar Evelyn. Böcek toplar, böcek bilimini okur, araştırır. Böcek evi hem böceklerle hem de ziyaretçilerle dolup taşar.
Evelyn’in bu kadarla yetinmiş olabileceğini düşünmüyorsunuzdur umarım😎 Kendi küçük dünyasının ötesindeki yerleri görme hayaliyle farklı farklı keşif yolculuklarına çıkar. Türlü zorluklara maruz kalır ama tespit ettiği birçok yeni türle geri dönmeyi başarır.
Evelyn’in hayatıyla tutkunun, kararlılığın, paylaşmanın en güzel örneğini sergiliyor bizlere. Gerçek hayat hikâyesi olması dolayısıyla ayrıca etkiliyor. Okuma fırsatınız olur umarım💚
Kitabın sonundaki röportaj hoş bir ayrıntı olmuş. Yaşayan bir böcek bilimciyle tanışmak güzeldi😊