Anne-oğul okumaları…
İlk Miyase Sertbarut kitabımdı “Yuan Huan’ın Kulübesi”. Yapay zeka ve çocuk edebiyatı. İlginç, merak uyandırıcı, heyecanlı ve şaşırtıcıydı benim için.
Kitabın en temel konusu çocukların kitap okumamaları ve kitap okumayı sevmemeleri. Yazar bunu hikaye içinde hikayelerle anlatıyor bize. Her hikaye esas konunun etrafında dönüyor ve düşündüren, sorgulatan kurgusu var. Hepsi birbirinden güzel. Pek çok konuya temas ediyor. Ama asla didaktik bir üslupla değil.
Kitabımız okul sahnesiyle başlıyor. Bir cuma günü ve çıkış saati. Kahramanlarımız İlhami, Zümrüt ve Caner kütüphaneye giderler. Güzel bir kare değil mi? Lakin işin özü başka. Yeni gelen Türkçe öğretmeni her hafta bir kitap okuyup bunu sınıfta anlatmalarını ister öğrencilerinden. Her hafta, bir kitap! Büyük bir tepkiyle karşılaşır Pazarlıklar sonucu bir hikayede karar kılınır. Bu bölüm oldukça ironik.
Çocuklara dönelim. Kütüphaneden kitapları aldıktan sonra birlikte biraz yürürler. Ertesi günkü sirk için biletleri var. Heyecanlılar.Gidip görmek isterler. Fakat sirkin yerine ondan arta kalan eşyalarla karşılaşırlar. En ilginci bir telefon kulübesi. İlhami ahizeyi kulağına dayar. Ve bir ses “Dinle.” Telaş, şaşkınlık.. Arkadaşlarının fark etmesini de istemez. Gitmelerini bekler ve bir kez daha alır ahizeyi eline. “Dinle.. Bir hikayem var sana.” İlhami ışık hızıyla Türkçe dersini, ödevi, kitap okumak zorunda kalmayacağını, dinlediği hikayeyi sınıfta anlatabileceğini düşünür. İçinde bulunduğu duruma-ahize-hiç tanımadığı bir ses-bir hikaye- da kendini rahatlatacak birkaç mantıklı açıklama getirir. Ve hikayeyi dinler. Sonrası tam da planladığı gibi. 100 puan. Öğretmeni hikayenin yazarını sorduğu anda yaşadığı ufak çaplı şok sonrası telefonun altında yazanlardan bir isim uyduruverir İlhami, Yuan Huan. Öğretmen memnun, arkadaşları şaşkın, ailesi mutlu. İlerleyen günlerde İlhami sırrını korumaya çalışırken, yalanının ortaya çıkmaması için uğraşırken ve yeni hikayeler dinleyebilmek için telefon kulübesine giderken zor durumlarda kalır. Ama onun için dinlediği her hikaye buna değer. Bir taraftan da sorgulamaya başlar İlhami.
Çünkü telefonun ucundaki kişi onu tanıdığını ve gördüğünü ima eden şeyler söylemektedir. Dinledikleri gerçek midir? Kayıt mı? Yuan Huan isimli bir yazar gerçekten var mıdır? Hikayelerde yaşananlar gerçek olabilir mi? Tüm bu soruların yanıtlarını son hikayede bulacaksınız. Hem de oldukça şaşırtıcı bir şekilde…