“Babam Yanımdayken”.. Öyle naif ki.. Çizimler, renkler, cümleler.. Sarıp sarmalıyor.. O minik kız çocuğu siz oluveriyorsunuz sanki..
Sonra cümleler, hatıralar, hayaller karışıyor.. Her ayrıntıya ayrı bir duygu gizlenmiş.. Sevgi, şefkat, arkadaşlık, dostluk, güven, özlem, fedakarlık,.. Bunu fark edince daha bir dikkatle bakıyorsunuz.. İnceden bir sızı bazen.. Belki geçmişe özlem, yeniden çocuk olabilmeye.. Belki “şu an” sahip olamadıklamıza.. Belki çocuklarımızın “gerçekten” neye ihtiyacı olduğunu fark ederek kitaptaki “baba” gibi olup olmadığımıza dair sorgulamalarımız..
Yazar-çizer @vskafandre , kitabın sonunda nasıl güzel ifade etmiş kendini.. “Baba” figürünün, kendini kaybolmuş ve korumasız hissettiği bir dönemde, herşeyi mümkün kılabilen, kocaman, nazik ve sevgi dolu bir koruyucu olarak zihninde canlandığından bahsetmiş. “Baba”yı büyük çizmesinin nedeni, küçük kızın babasını kendisinden ÇOK büyük görüyor olması.. O bir kahraman.. Koşulsuz, nedensiz ve sonsuza dek onu sevecek biri. Soosh, ekliyor; “Bu baba, oğlum için olabilmeyi umduğum ve oğlumun da bir gün kendi çocukları için olabilmesini umduğum türden bir figür.” İki oğlum için benim de dileğim🙏❤