O biir -biraz, yok fazlasıyla- huysuz! O biir gurmee!
O biir küçük esnaf destekçisi! O biir organik, serbest dolaşan kaz yumurtası sever! Ve o artık biir anne! Teknik olarak sorgulanabilecek bir durum gerçi. Boz, Bayan Kaz’dan aldığı yumurtalarla ballı, somon soslu bir tarif deneyecektir. Fakat yumurtalar onunla aynı fikirde değillerdir. Boz, “Annee, annee” diyen sesleri ve tipleri gördüğünde büyük çaplı bir şok yaşar.
Hemen iade şartlarını konuşmak üzere Anne Kaz’a gider.
Lakin bir başka sürpriz daha beklemektedir onu. Anne Kaz çooktaann güneye uçup gitmiştir. Felaket! Boz yavruları bırakıp uzaklaşır oradan. Ama mini miniler “anneee, annee” diye peşinden gelirler. Boz neler dener, neler. Ama nafile, kurtulamaz onlardan. Napsın, o da anne kaz rolünde erkek bir ayı olarak hayatına devam eder. Elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışır.
Zorlu ve fazlasıyla komik bir mücadele.
Sonbahar geldiğinde ise onlardan kurtulup uzuuun kış uykusu planları yapmaya başlar. Tahmin edersiniz ki anne olunca biraz zor. Ama bir gün gökyüzünde gördüğü göç eden kazlar umut ışığını yakar!
Ama işler hiiiçç onun umduğu gibi gitmez. Kazların göç edebilmesi için öncelikle uçmayı öğrenmesi gerek. Ya da şöyle demek daha doğru olur sanırım. Anne Boz’un onlara uçmayı öğretmesi gerek. Ama nasıl? Uçmayı öğretme-öğrenme çalışmaları hem komik hem trajik. Zira ne yazık ki öğrenemiyorlar. Peki güneye nasıl gidecek bu kuşlar? Ya Boz’un kış uykusu hayallerine ne olacaktır? Aşağıda ufak bir ayrıntı var. Ne dersiniz? Ortak bir noktada buluşabilmişler mi?
“Anne Boz”u kahkahalarla okuduk. Bayıldık. Hikaye, illustrasyonlar, ayrıntılar, espriler muhteşem. Kesinlikle okumalısınız.
“Anne Boz”, Ryan T.Higgins’in kaleminden ve Beyaz Balina Yayınları’ndan.