“Ejderhanı Nasıl Ateşlersin” geçtiğimiz hafta tekrar tekrar okuduğumuz kitaplardan biriydi. Konusu, dili ve çizimleri çok tatlı😍
Evcil ejderhamızın ateşi söndüyse ne yaparız? Belki birşey alevlerin çıkmasını engelliyordur.
Tutup silkelesek mi acaba?
Karnının üstünde zıplayabiliriz ya da. Aaa, gıdıklamak harika bir fikir olabilir! Bunların hiçbiri işe yaramazsa onu öfkelendirecek birşey bulmalı. Yok, yok.. Pek de eğlenceki bir yöntem değil zaten. Ona alevi çağrıştıran birşeyler teklif etmeli. Hımm, ne olabiliiir?
Mumlar mesela!
Yine olmazsa? Yolun sonuna geldik demek. Pes diyoruz yani. Neyyssee..
Biz de onunla geçirdiğimiz güzel günleri düşünüp avunuruz. Yaşadıklarımızı hatırladıkça sıcacık olur içimiz. O bizim biricik ejderhamız sonuçta. Ateş püskürtse de piskürtmese de. Kalbimizden yüzümüze, sözlerimize yayılan bu sevgi bir işe yarayabilir mi, ne dersiniz? -Gerçi amacımız bu değil.- Koşulsuz sevgi ve kabulün neler yapabileceğini tahmin edemediğimiz zamanlardan biridir belki bu an❤
Az önce etrafta kalan kitapları kitaplığa yerleştirirken “Ejderhanı Nasıl Ateşlersin” göz kırptı bana😉 Dün uzaktan eğitim başladı biliyorsunuz. Kitabı gördüğümde ilk aklıma gelen şu oldu. “Çok tatlısın. Güldük, eğlendik seninle. De ben bu bizim evdeki minik ejderhamın içindeki eğitim-öğretim aşkını nasıl ateşleyeceğim? Köşe bucak kaçıyor uzaktan eğitimden.”🤦♀️😅
”Ejderhanı Nasıl Ateşlersin”, Didier Levy’nin kaleminden, Fred Benaglia’nın çizimleriyle ve Nesin Yayınevi’nden.