Küçük Tatlı Vahşi, seni çook sevdik😍 Hikayene bayıldık. İyilik senin ruhunda var😇
Küçük Tatlı Vahşi’nin annesi pek dertli. Küçük Tatlı Vahşi biraz, yok AŞIRI İYİ. Evet, bu bir sorun..Vahşi ailesinin tarihine yakışmayacak bir durum. Neyse ki dayı olaya el koyar ve yeğenine “vahşi bir kurt nasıl olunur”u öğretmek için evine çağırır. Daha ilk dakikada da durumun vehametinin farkına varır.
Zira Küçük Tatlı Vahşi öpücük ister ve dayısına yaptığı resmi hediye eder. Sonuç ufak kağıt parçaları😬 Dersler başlar. Ulumak, avlanmak, kurnazlık yapmak, kılık değiştirmek ve üflemek. Küçük kurt dener hepsini ama çook farklı bir bakış açısıyla.
Uğur böceği ezilmesin diye dayısının ayağını kaldırır.
Tavşan yerine havuç yer, Kırmızı Başlıklı Kız’la piknik, büyükanneyle ise çay keyfi yapar, uçurtma uçurur. Vahşi Kurt çıldırmanın eşiğine gelir. Küçük Tatlı Vahşi’nin vahşi bir kurt olma yolundaki son şansı oğlakları kandırmak. Annelerine benzemek amacıyla una bulanması ve yumurta içip sesini kalınlaştırması gerekmektedir. Ama nasıl olduysa bu girişim “havuçlu turta”ya evrilir😅 Bardağı taşıran son damla😬 Vahşi Kurt tam esip gürleyecekken Küçük Tatlı Vahşi dayısının ağzına turtadan koyar veeee.. Bingo! Bir kaç gün sonra anne heyecanla telefon eder sonucu öğrenmek için.
Bakalım Vahşi soyadını gururla taşıyacak kıvama gelmiş midir oğlu, herkesi dehşete düşürebilecek midir? Vahşi Kurt bunu kendi gözleriyle görmesinin daha iyi olacağını söyler ona. Ve anne Küçük Tatlı Vahşi’yi gördüğünde gerçekten dehşete düşer😬 Neden mi😉 Sürpriiz😎
”Küçük Tatlı Vahşi” El Hematocritico’nun kaleminden, Alberto Vazquez’in çizimleriyle, Uçan At Yayınları’ndan.