Şehirde Balık Avı

Şehirde Balık Avı

Sevdiklerimizi nasıl mutlu edebiliriz? Neye ihtiyaçları olduğunu nasıl bilebiliriz? Ve ne yapabiliriz? Hele de küçücük bir çocuksak😌 Göç, ayrılık, yabancılaşma, yalnızlık sonrası hayalin, umudun ve cesaretin hikayesi😊 Yıllarca balıkçılık yapmış olan büyükbaba nehir kenarındaki evini satıp şehre gelir. Yanında oltalarıyla hem de. Torunuyla balkona çıkıp aşağıda akan “nehre(!)” şaşkın gözlerle bakar. Onun tek tutkusu balık…

gecen gündüzüm olsa

Gecen Gündüzüm Olsa

“Hasret, dediler, kalbimizde yaşar. Ama Max, bunu çok daha iyi biliyordu: Vücudu milyarlarca hücreden oluşuyordu ve bu hücrelerin her biri canını yaktığına göre, bu bir tek şu anlama gelebilirdi: Hasret, içinde herşeyi sarmıştı.. Ve eğer ruhu da hücrelerden oluşuyorsa, o zaman gayet tabii hasret oraya da yerleşirdi; çünkü Max’ın her yanını tam anlamıyla kaplamıştı.” Kitabı…

babam yanımdayken

Babam Yanımdayken

“Babam Yanımdayken”.. Öyle naif ki.. Çizimler, renkler, cümleler.. Sarıp sarmalıyor.. O minik kız çocuğu siz oluveriyorsunuz sanki.. Sonra cümleler, hatıralar, hayaller karışıyor.. Her ayrıntıya ayrı bir duygu gizlenmiş.. Sevgi, şefkat, arkadaşlık, dostluk, güven, özlem, fedakarlık,.. Bunu fark edince daha bir dikkatle bakıyorsunuz.. İnceden bir sızı bazen.. Belki geçmişe özlem, yeniden çocuk olabilmeye.. Belki “şu an”…

baba ile bir gün

Baba İle Bir Gün

Bu haftasonu bol kucaklaşmalı, bol oyunlu geçsin, olmaz mı😉😍💗 Çocuklarımız sevildiklerini, değerli olduklarını hissetsinler. Biz de tekrar tekrar ifade edelim; sözlerimizle, dokunarak, oyunlarla. Baba ile Bir Gün kitabı izin gününü çocuklarıyla geçiren Baba Tilki’yi anlatıyor. Hepsiyle ayrı ayrı ilgileniyor. Onlarla yaşlarına, ilgilerine uygun oyunlar oynuyor.. Uçurtma uçuruyorlar, top oynuyorlar, kek pişiriyorlar, çeşitli yarışlar yapıyorlar. Yağmur…

Dedem Bir Kiraz Ağacı

Dedem Bir Kiraz Ağacı

“Arkadaşlarım bir çok kez, onları ağaca çıkarmamı istediler, ama hiçbir zaman bunu yapmadım. Kiraz ağacına, büyüyünce Corinna’yı tırmandıracağım bir tek; dedemin bana öğrettiği her şeyi ben de ona öğreteceğim. Bunu bir kez rüyamda gördüm; Corinna’yla birlikte dalların üzerinde takla atıyorduk; kiraz ağacı sarsılıp duruyordu, sanki gülüyordu. Evet, bu yalnızca bir rüyaydı; ama madem ağaçlar nefes…

babalar dedeler ilgili kitaplar

Babalar ve Dedeler İle İlgili Kitaplar

Dün gece ilk kez Taş Kağıt Makas Atölyesinde sevgili Özge Lokman Hekim’i ve sevgili Ceyda Düvenci’yi dinleme fırsatım oldu. Çook keyifli bir sohbetti. Hatta dün geceki 6. buluşmalarıymış. Çocuk edebiyatı sohbetlerini çok seven biri olarak biraz üzüldüm açıkçası. Ama tüm canlı yayınların kayıtlı olduğunu öğrendiğimde çok mutlu oldum. Bugün fırsat buldukça eski kayıtları dinledim, notlar…

Afrika’da Kaplan Yoktur

“Afrika’da Kaplan Yoktur” biliyor muydunuz? Ama bir zamanlar varmış. Taa Asya’dan gelmiş hem de. İsmi, Tigris. Tigris bir gün annesi uyurken çevreyi keşfetmek için yuvasından ayrılır. Fark etmeden de gittikçe uzaklaşır. Birden peşinde avcıları görünce ne yapacağını bilemez. Tigris kaçar, avcılar kovalar. Onlardan kurtulmayı başarır ama ne yazık ki yaralanmıştır. Bu sırada başka insanlar görür…

sarılalım mı

Sarılalım mı?

Ah Ponçikçiğim, seni biraz daha iyi anladım şu pandemi döneminde, özellikle de içinde bulunduğumuz bayram günlerinde. Senin durumundan biraz daha farklı gerçi yaşadıklarımız ama sonuç aynı. Doya doya sarılamıyoruz sevdiklerimize. Halbuki sarılmak tam bir şifa😍 Mutlu olduğumuzda, hüzünlendiğimizde, sürprizli bir haber alıp coştuğumuzda, kendimizi yalnız hissettiğimizde ne iyi gelir sarılmak. Mutluluk, coşku artar; hüzün ve…

Frederick

Frederick

Birkaç gün önce sanat atlasıyla çıkageldi minik. Sırayla okuyoruz. Bir de arada yazarın yönlendirdiği sayfalar oluyor. Konu bütünlüğü açısından oralara gidip geri dönüyoruz. Açtık kitabımızı. Caspar David Friedrich’te kalmışız. “Friedrich’in resimlerinde daha çok dağlara, uçsuz bucaksız denizlere, sise, ay ışığına ve arkası dönük insanlara rastlarız. Onun manzaralarında, manzaradan çok, ona bakan kişinin hislerini görüyoruz.” Müthiş…

hep fazlasıdır annem

Hep Fazlasıdır Annem

Her okuyuşumda gözüme toz kaçırır bu sıcacık hikaye. Sayfalarda annemi, sonra kendimi gördüğümden belki. Anne demek bir kase çorba, sıcacık, nefis kokulu.. Bir tane daha kitap, hatta iki, üç tane daha.. Yaptığımız işe eklenen minik eller için yer açmak.. Emeklerine kıymet biçememek, hiçbirşeye değişememek.. Noktasını çizgisini, karalamalarını, resimlerini saklamalara doyamamak.. Az daha uyu-dinlen-ye-iç-oyna-gez-öğren-keşfet… Sonu gelmeyen…