Ağaca Tırmanan İnek

Ağaca Tırmanan İnek

“İmkansız!” “Daha neler!” “Yok artık!” “Çok mantıksız!” Bu sözler Mötilda’nın kardeşlerine ait. Dünyaya baktıklarında sadece taze ve yeşil otlar gören inekler. Mötilda öyle mi peki? Mötilda’nın en büyük tutkusu yeni şeyler öğrenmek. Yani dünya onun için merak ettiği, ilginç şeylerle dolu. Mötilda bir de hayal kurmaya bayılıyor. Kardeşleriyle de paylaşıyor tabi tüm bunları. Duydukları onu…

Annemin Bavulu ve Babamın Sandviçi

Ah çocuklar… Sürpriz yapmayı ne de çok severler. Hele yardım etmeye bayılırlar. Herşeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmek onların işi. Akıl sır ermez. Hayal gücü sonsuz. Ne planladıklarını, ne tasarladıklarını, ne yapmaya çalıştıklarını anlayabilmek bazen o kadar güç oluyor ki. Ama çok iyi niyetliler değil mi? Çook tatlılar bir de. Sonuçlar bizi zorlasa da yüzlerindeki…

Hayal Satıcısı

Hayal Satıcısı

Satılık balonlaarr! İlkbaharda açan çiçekler gibi güzel balonlar, gökkuşağı gibi rengarenk, mutluluk veren balonlar! Tıpkı hayaller gibi değil mi? Babasıyla birlikte balon satan küçük bir çocuk, akşam küçük bir çorabı azar azar dolduran paralar, kağıtlara dökülen hayaller? Hayal Balonları Topaç satıcısının gelmesiyle herşey sekteye uğrar ne yazık ki. Küçük çocuk çizdiği resimleri siler teker teker.…

Ağaç Kale

Emeğin, paylaşmanın, hayal kurmanın ve bunu gerçekleştirmek için adım atmanın; satın almak yerine denemenin, yeni tecrübeler kazanmanın ve sahip olduklarımızın değerine vurgu yapan çok, çok güzel bir hikaye “Ağaç Kale”. Ayaz’ın yeni evinin bahçesindeki koccaman akçaağaç onu hemen hayal dünyasına çeker. Babasına birlikte bir ağaç kale yapmayı teklif eder. Babası inşaattan pek anlamasa da oğlunun…

Dedem Bir Kiraz Ağacı

“Arkadaşlarım bir çok kez, onları ağaca çıkarmamı istediler, ama hiçbir zaman bunu yapmadım. Kiraz ağacına, büyüyünce Corinna’yı tırmandıracağım bir tek; dedemin bana öğrettiği her şeyi ben de ona öğreteceğim. Bunu bir kez rüyamda gördüm; Corinna’yla birlikte dalların üzerinde takla atıyorduk; kiraz ağacı sarsılıp duruyordu, sanki gülüyordu. Evet, bu yalnızca bir rüyaydı; ama madem ağaçlar nefes…

Yuan Huan’ın Kulübesi

Anne-oğul okumaları… İlk Miyase Sertbarut kitabımdı “Yuan Huan’ın Kulübesi”. Yapay zeka ve çocuk edebiyatı. İlginç, merak uyandırıcı, heyecanlı ve şaşırtıcıydı benim için. Kitabın en temel konusu çocukların kitap okumamaları ve kitap okumayı sevmemeleri. Yazar bunu hikaye içinde hikayelerle anlatıyor bize. Her hikaye esas konunun etrafında dönüyor ve düşündüren, sorgulatan kurgusu var. Hepsi birbirinden güzel. Pek…

Çizmeyi Bilseydim

““Ben kuş çizmeyi bilmiyorum ki.”, çocuklarla sanat atölyeleri yaparken çok sık karşılaştığım ve elimi kolumu bağlayan bir ifadeydi. Benim düşüncemde sanatçı, kuşu en iyi çizebilen değil, kendi kuşunu en iyi çizendi. Çocukluk her bireyin sanata en yakın olduğu dönemse eğer, her çocuk doğal olarak özgündü. Öyleyse her çocuk kendi kuşunu çizebilirdi.” diyor yazar. Ne kadar…

Gecen Gündüzüm Olsa

“Hasret, dediler, kalbimizde yaşar. Ama Max, bunu çok daha iyi biliyordu: Vücudu milyarlarca hücreden oluşuyordu ve bu hücrelerin her biri canını yaktığına göre, bu bir tek şu anlama gelebilirdi: Hasret, içinde herşeyi sarmıştı.. Ve eğer ruhu da hücrelerden oluşuyorsa, o zaman gayet tabii hasret oraya da yerleşirdi; çünkü Max’ın her yanını tam anlamıyla kaplamıştı.” Kitabı…