Frederick

Frederick

Birkaç gün önce sanat atlasıyla çıkageldi minik. Sırayla okuyoruz. Bir de arada yazarın yönlendirdiği sayfalar oluyor. Konu bütünlüğü açısından oralara gidip geri dönüyoruz. Açtık kitabımızı. Caspar David Friedrich’te kalmışız. “Friedrich’in resimlerinde daha çok dağlara, uçsuz bucaksız denizlere, sise, ay ışığına ve arkası dönük insanlara rastlarız. Onun manzaralarında, manzaradan çok, ona bakan kişinin hislerini görüyoruz.” Müthiş…

hep fazlasıdır annem

Hep Fazlasıdır Annem

Her okuyuşumda gözüme toz kaçırır bu sıcacık hikaye. Sayfalarda annemi, sonra kendimi gördüğümden belki. Anne demek bir kase çorba, sıcacık, nefis kokulu.. Bir tane daha kitap, hatta iki, üç tane daha.. Yaptığımız işe eklenen minik eller için yer açmak.. Emeklerine kıymet biçememek, hiçbirşeye değişememek.. Noktasını çizgisini, karalamalarını, resimlerini saklamalara doyamamak.. Az daha uyu-dinlen-ye-iç-oyna-gez-öğren-keşfet… Sonu gelmeyen…

mutluluk bir tilkidir

Mutluluk Bir Tilkidir

Bazı kitapları yazmak için ertelediğimi fark ediyorum. Anlatamamaktan endişe ediyorum sanırım. Kelimeler havada uçuşuyor ve ben yakalayamıyorum. “Boşluk” ve “İncelikli Şeyler“de böyle olmuştu. “Mutluluk Bir Tilkidir” de onlar gibi. Her okuyuşumda farklı bir kelime, çizim, ayrıntı alıp götürüyor beni. “Küçük Prens”i, biraz “Kumkurdu”nu hatırlıyorum. Hayret ve hayranlıkla teslim oluyorum. O yüzden yazacaklarım bugün, şu anda…

taşradan öyküler

Taşradan Öyküler

Kütüphanede “Taşradan Öyküler”le karşılaştığımda “bugün şanslı günüm” dedim. Shaun Tan’in eserlerine hayranım. Hızlıca inceledim. Bir kaç hikayeyi okudum. Sonra dedim ki sıcak bişeylere kavuşunca uzuun uzun okurum. Ve öyle de yaptım. Shaun Tan’i, “Asla Neden Diye Sorma”, “Kızıl Ağaç” ve “Ağustos Böceği” kitaplarıyla tanıyordum. “Kayıp Şey”in ödüllü animasyonu ile “Uzak” ve “Ağustos Böceği“nin animasyonlarını izlemiştim.…

Mucize

Oğlumla birlikte okuduğumuz harika bir kitap daha. İkimiz de “Mucize”yi, August Pullman’ı, Auggie’yi çok sevdik. Hikayesinden çok etkilendik. Pek çok duygu ve düşünce kaldı geriye; farklı olmak, bedensel-zihinsel engellilik, aile ve toplum tarafından kabul görme, zorbalık, cesaret, fedakarlık, pes etmemek, şefkat, nezaket ve dahası. Kitap, yüzünde fiziksel bozukluklarla doğan ve sonrasında yirmi yedi kez ameliyat…

şamatalı köy

Şamatalı Köy

Büyük oğlumla birlikte keyifle okuduk “Şamatalı Köy Serisi”ni. Epey oldu gerçi. Resimdekileri çok sevdiğim bir arkadaşımın kızı için almıştık. Son basımı pek tatlı olmuş, ciltli, kutulu. Hatta son birkaç gündür küçük oğlumla okuyoruz seriyi. Şaşırarak, gülerek dinliyor. Birlikte köy hayali kuruyoruz. Ben de biraz köyde geçirdiğim çocukluğumdan bahsediyorum. Çok şamatalı olmasa da oldukça keyifli zamanlardı. Seri,…

anne boz

Anne Boz

O biir -biraz, yok fazlasıyla- huysuz! O biir gurmee! O biir küçük esnaf destekçisi! O biir organik, serbest dolaşan kaz yumurtası sever! Ve o artık biir anne! Teknik olarak sorgulanabilecek bir durum gerçi. Boz, Bayan Kaz’dan aldığı yumurtalarla ballı, somon soslu bir tarif deneyecektir. Fakat yumurtalar onunla aynı fikirde değillerdir. Boz, “Annee, annee” diyen sesleri…

Yolculuk

“Yolculuk”, birçok yolcunun, yolculuğun hikayesi. Ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan insanların hikayelerinin küçük bir özeti. Çizimler muhteşem. Yer yer şiddetli. Çünkü gerçek de böyle. Adeta bir sessiz kitap. Deniz kenarında vakit geçiren bir aile. Deniz kapkara. Sonra savaş başlıyor. Ve kapkara eller şehri yıkıyor. “Sanki dünyanın bütün ışıklarını söndürüyorlardı.” diyor yazar. Sonra yine kara…

sakız sardunya

Sakız Sardunya

Anne-oğul okumalarından bir kitap daha. Sakız sardunyalarımızın tomurcuklarından renkler sızmaya başladı. Hayran hayran izlerken bu kitap geldi aklıma. Okuyalı epey olmuş aslında. Oğlum bir arkadaşından ödünç almıştı. Ben de eşlik ettim okuma yolcuğuna. Kahramanımızın adı Sakız Sardunya. Adını bir türlü sevemiyor. Okulda alay konusu. Bu oldukça üzüyor onu. Büyüklerin sözlerini, davranışlarını sorguluyor. Mesela annesi pilavını…

Kısa çoraplı zürafa

Kısa Çoraplı Zürafa

Dostluğa, yardımseverliğe, üretmeye ve paylaşmaya dair bir hikaye daha. Sevgili Büşra hatırlattı “Kısa Çoraplı Zürafa”yı😍 İşin içinde yine ipler var😉 Hikayemiz bir ormanda geçiyor. Sonbahar mevsimi biterken hava iyice soğumuş ve yavru hayvanların atkılarını ve çoraplarını giyme zamanı gelmiş. Yavru arkadaşlar yaprak toplamak için yürüyüşe çıkmışlar. Hepsi atkı ve çoraplarını giyip gelmişler buluşma yerine. Rengarenk…