Bir zamanlar, ülkenin birinde kuşlar insanların başlarının üzerine yaparlarmış yuvalarını. Orada yaşamayı severlermiş ve bunun karşılığında insanlara yardım ederlermiş.
Mesela tembel bir postacının başında yaşayan güvercin onun postaları kısa bir sürede dağıtmasına yardımcı olurmuş. Konuşkan biri olmayan Manuel’in başında yaşayan papağan ise onun aklından geçirip de söyleyemediklerini dile getirirmiş. Miruna’nın başında ise onun duygu durumuna göre renk değiştiren bir kuş yaşarmış. Oldukça rahat bir yaşam değil mi😉
Ama bir gün herşey değişmiş. İnsanları bir korku, bir endişe sarmış. Ya kuşlar onları bırakıp giderse? Onlar olmadan yaşamak ne zor olurmuş.
Bunu önlemek için özel şapkalar takmaya başlamışlar. Kafes şapkalar. Kuşlar uçamaz olmuş. Öyle kederlenmişler ki. Sonra daha da fenası olmuş. Hastalıkları ölümler izlemiş. Ama kimsenin aklına şapkalardan vazgeçmek gelmemiş.
Bu ülkede bir yerlerde o eski güzel günleri yaşatan birileri hala varmış. Onlar kafes şapkaları hiç takmamışlar. Çünkü sevgiyi özgürlükle özdeşleştirmişler. “Sevdiğin ve seni seven şeyin seninle kalması için özgür olması gerekir.”💗
Sevgi ve özgürlük üzerine çok sevdiğim bir hikaye. Çizimler, kullanılan teknik çok hoş😍 Yazar ve çizer aynı kişi olunca ortaya harika bir uyum çıkıyor😊
”Başımızda Kuşlar”, Balonlu Sakız Ağacı Kitap Kulübü olarak değerlendirdiğimiz kitaplardan biri aynı zamanda.
”Başımızda Kuşlar”, Sandra Gobet’in kaleminden, Final Kültür Sanat Yayınları‘ndan.