Bir hikaye yaşlı bir adamın terk edilmiş, miyavlayan bir kediyi evinin önünde bulduğu gün başlıyorsa tatlı birşeyler bizi bekliyor demektir.
Yaşlı adam yalnız. Kedi ise acıkmış, kaybolmuş. Yaşlı adam ona kol kanat gersin. Kedi de onun yalnızlığını gidersin. Peki ya sonra?
Çok Yaramaz Kedi
Ya kedi biraz rahata kavuşunca yaramazlık yapmaya başlarsa. Yaşlı adam evine döndüğünde herşeyi darmadağınık bulursa. Bir kez de değil üstelik. Ne yapsın? Komşusunun evinin önüne bıraksın. Yok, olmaz. Komşusu hemen geri getirir. Kasabada bir dükkanın önüne bıraksın. Bu defa da kedi kendisi döner gelir. İz sürme konusunda oldukça başarılı.
Çare yok, onu ovalar, dağlar, denizler kadar uzaklara götürsün ve orada bıraksın.
İki Dost
O an ne hisseder tahmin edebilir misiniz? O eski yalnızlık duygusu buz gibi kutup soğuğunda sıcacık bir damlaya dönüşür mü? Bir zamanlar kaybolmuş, acıkmış bir kediye hem kapısını hem kalbini açmış bu yaşlı adam onu gerçekten terk edebilir mi? Edemez değil mi? Etmesin de. Yalnız biraz fazla mı uzağa gittiler? Dönüş yolunu nasıl bulacaklar? Evet, doğru bildiniz. Kediler ve iz sürmek. Sonra da birlikte evlerine dönsünler ve iki dost olarak yaşasınlar.
Koşulsuz sevmek, her hal ile kabullenmek, affetmek, yanlışlara odaklanmamak ya da hatalar penceresinden bakmamak, yeni bir şansa ve telafiye olanak tanımak ve ne olursa olsun sevgiden vazgeçmemek üzerine çook sevimli bir hikaye.
Çok Yaramaz Kedi, Abeer El-Taher’in kaleminden, Maya Fidavi’nin çizimleriyle, Nar Çocuk Yayınları‘ndan.