eski şeyler okulu

Eski Şeyler Okulu

Eski Şeyler Okulu Yaşlı bir adam ile küçük bir çocuğun hikayesi. Çook sevimli:) Yaşlı adam, Jonny bir eski eşya koleksiyoncusu. Küçük çocuk, Anti onun komşusu. Anti de Jonny gibi bir koleksiyoncu olmak istiyor ama neyin koleksiyonunu yapacağına karar veremiyor bir türlü. Aklına gelen herşey çoktan Jonny’nin koleksiyonuna girmiş bile: olta, çalar saat, meyve suyu etiketleri……

VAHŞİ ŞEYLER

VAHŞİ ŞEYLER

VAHŞİ ŞEYLER “Mesela herhangi bir şehirli bacağına sürtünüp “Sev beni.” diyen bir kediyi sevse, o gün daha birçok şeyi fark edebilir. Ama olanı kabul etmek her şeyden daha kolaydır, bu yüzden Şehirliler verilmiş olanı kabul eder. Hüznün yanına yenilgiyi ekledikleri bir hayat yaşarlar. Onlar yenildiği için Şehir de yenilir.” Şehir bize yurt olamadı. Başka canlıları…

EVDEN UZAKTA

EVDEN UZAKTA

EVDEN UZAKTA “Ne futbol oynamak ne kendimi Ali’ye anlatmak geldi içimden. İyiymişim gibi, tüm bunların bir parçasıymışım gibi davranmak istemedim. Amaç neydi? Ben buraya ait değildim, numara yapmanın bir anlamı yoktu.” Farkındalık, empati,… Bazen kavramların içi boşalıyor, anlamı yitiyor. Bunu çokça hissettiğim günlerden geçiyorum. Ama yine de önemli. Her şeye rağmen. Uzakta olan, başa gelmeyen,…

PRENS MOMO

PRENS MOMO

PRENS MOMO Unutmak, hatırlayamamak…Belleğin saklambaç oynaması diyebilir miyiz buna? Saklambaç oynaması ama sonra sonsuza kadar saklandığı yerden çıkmaması. Yakınlarda beni çok sarsan iki grafik roman okudum, “Kırışıklıklar” ve “Parantez”. İlkinde alzheimer nedeniyle, ikincisinde ise beyin tümörü nedeniyle yaşanan hafıza kaybı çarpıcı bir şekilde ele alınıyordu. Hemen ardından okuduğum “Prens Momo” ile ise bir çocuğun bakış…

YÜZ YAŞINDA BİR ÇINAR

YÜZ YAŞINDA BİR ÇINAR

YÜZ YAŞINDA BİR ÇINAR “İşte o zaman daha iyi anladım, Atatürk neden beni emanet etmişti gençlere, çocuklara; Çünkü en çok onlar karşıdır karanlığa.” Yüz yaşındaki bir çınarın hikâyesi kulağımızda, kalbimizde, dilimizde. Nice 100 yıllara Cumhuriyet ❤️🇹🇷🎈 Minnetle, şükranla🙏 Sevgili Çiğdem Sezer’in inci tanesi mısralarıyla, sevgili Mustafa Dedlioğlu’nun emsalsiz çizimleriyle. Gönülden tavsiye🥰

BÜYÜKANNEMİN ARKADAŞLARI CUMHURİYET KADINLARI

BÜYÜKANNEMİN ARKADAŞLARI CUMHURİYET KADINLARI

Büyükannemin Arkadaşları Cumhuriyet Kadınları “Ülkenin zor durumuna ya da kadınların henüz hiçbir yerde adının geçmemesine takılı kalıp en başta vazgeçseydi, ümidini ve azmetmeyi bıraksaydı ne o günlerde ne de bugün genç kızlara ilham olabilecekti.” “Büyükannemin Arkadaşları Cumhuriyet Kadınları” işte o azimli, kararlı, mücadeleci ruhlu, herkese, her şeye rağmen pes etmeyen, vazgeçmeyen on iki kadının hayat…

SORYA'YI KURTARMAK

SORYA’YI KURTARMAK

SORYA’YI KURTARMAK “Benim adım Chang… Ben bir vahşi yaşam koruyucusuyum.” Bir yılı aşkın süredir Chang gibi doğa koruyucusu olmaya karar vermiş küçük bir kızın maceralarının anlatıldığı bir hikâyenin editörlüğünü yapıyorum. Chang’ın hayatına konuk olmak bu açıdan da çok anlamlıydı benim için. Hayranlıkla okudum. Yazarın bu kitabı kendi yaşamından yola çıkarak yazmış olması ayrıca etkileyici. Ve…

TİMSAHLARA GİRİŞ YOK

TİMSAHLARA GİRİŞ YOK

TİMSAHLARA GİRİŞ YOK Komik kitaplarda bugün😉 Ben güldüm, siz de gülün😄 Zebra’nın doğum günü partisine davetlisiniz. Tabii bir timsah değilseniz☺️ Çatırtı, Patırtı ve Şapırtı davetli değil yani. Ne üzücü bir durum. Dışarda kalmak, dışarıda bırakılmak. Oysa tanısalar belki de çok sevecekler. Onlarca dişlerinin yanında onların da bir kalbi var sonuçta, değil mi? Biraz duygusal oldu, kabul…

KASIRGA KIZ VE SÜNGER OĞLAN

KASIRGA KIZ VE SÜNGER OĞLAN

KASIRGA KIZ VE SÜNGER OĞLAN Farklı olmayı, birbirimizden farklı olan yanlarımızı alkışlayan kitapları çok seviyorum. “Kasırga Kız ve Sünger Oğlan” bunu çok da sevimli bir üslûpla yapıyor. Doğamızda olanı aynı doğallıkla anlatıyor. İki çocuğun doğumlarıyla başlıyor hikâye. Yavaş yavaş büyüyorlar. Birbirinden o kadar farklı ki çocuklar. Bu da pekçok örnekle anlatılıyor bize. Acayip tatlı ve…

KUŞLU KÖY

KUŞLU KÖY

KUŞLU KÖY Bu kitap tam bir şölendi benim için🥰 Hikâyesiyle, çizimleri ve renkleriyle uçurdu diyebilirim. “Kuşlu Köy”ü kuşlarla dolu bir parkta yürüyüş yaptıktan sonra, kuş sesleri eşliğinde okudum. Yitip gidenlere ağıt sarstı ilk başta. Kuşlu Köy’ün insanları kuş seslerine hasretti çünkü. Sözsüz ahitler bozulmuştu. Nesiller arası aktarım durmuştu. Doğa ile ahenk içinde yaşam unutulmuştu. Merak…